Mantra aslında yüzyıllardır kullanılan bir şey. Peki, yüzyıllardır kullanılan bu mantra nedir? Mantra, belli frekanslarda tekrar eden sesler olarak biliniyor. Bu seslerin ise insanlara şifa kaynağı olduğu düşünülüyor. İnsanoğlu ayinlerde, toplu eğlencelerde, arayışlarında, evrenle bütünleşmek isterken, dua ederken, Tanrı’yla konuşurken ve O’na yakarırken bazı kelimeleri tekrar ederek kullanmışlar. Yani mantraları. Mantralarla ilgili insanlık tarihinde şöyle ilginç bir bilgi de var, Hindistan’da, Güney Amerika’da, Endonezya’da birbirleriyle iletişim imkanı bulunmayan insanlar da bu benzer sesleri kullanmışlar. Bu da demek oluyor ki insanoğlu tüm zamanlar boyunca belli frekansların gücünü hissetmiş ve kendi kültürlerinin yaşamı algılayış biçimlerine göre bu frekansları farklı şekillerde kullanmışlar. Mantra müziğinin tanınmış isimlerdinden olan kişiler, evrendeki bilinç katmanlarında asırlardır var olduğuna inanılan mantraları her gün en az yedi dakika söyleyerek şifaya kavuşulabileceğini söylüyor.
Yakınlarının geçirdiği rahatsızlıklar üzerine yardımcı tıp yöntemleriyle ve mantralarla tanışıp hayatında şifa, müzik ve bilimi bir arada kullanmaya başlayan kişiler oldukça yaygın. Mantra yöntemleriyle şifa bulan kişiler giderek artmakta ve mantralar giderek yaygınlaşmakta. Üstelik mantra kullanımı güçlü bir şifa yöntemi. Yogayla haşır neşir olmuşken mantralarla tanışmak ve yoga gibi mantraları da hayatımıza almak mümkün. Mantra bestelerinin Türk ezgileriyle birleştirildiği albümler dahi bulunmakta. Bunları da dinleyerek hem mantraların şifasını deneyimleyebilir hem de kültürümüzden kopmamış oluruz. Şifa için günde 7 dakika söylenmesi yeterli olan mantraları, sanki sevdiğiniz bir şarkı dilinize dolanmışçasına söylemek mümkün. Üstelik bu yöntem, mantra söylemini daha eğlenceli, kolay ve akılda kalıcı hale getiriyor.
Sanskritçe, belgeli en eski dil olarak biliniyor. Sanskritçe’de “man” zihin, “tra” ise serbest bırakmak anlamına geliyor. Mantra kelimesinin etimolojisine baktığımızda zihni serbest bırakmak anlamına geliyor. Yani zihinden geçip dile dökülen her sözcük aslında mantra. Tabii biz insanların sesi olduğu gibi evrendeki her şeyin bir sesi, dolayısıyla da bir titreşimi var. Mesela Dünya’nın, Mars’ın... Her insanın farklı bir senfonisi var hatta her organın ve hücrenin de.
Mantra dendiği zaman insanların aklına birçok soru geliyor. Mantraların düzenli olarak söylenmesi neyi nasıl harekete geçiriyor sorusu ise en çok akıllara gelen soru. Yaşadığımız alan bilinç katmanlarından oluşuyor. Siz bir şifa mantrası söylediğinizde bu mantra bir program olarak bilinç katmanında duruyor. Siz bu mantrayı söylemeye başladığınızda direk oraya bağlanıyorsunuz ve o bilgiyi kendi alanınıza indirmeye başlıyorsunuz. Böylece enerji alanınızda bir şifalanma yaratmış oluyorsunuz. Bunu yaparken de kendi sesinizin şifa gücünü ve evrenin o programını kullanıyorsunuz.
İlginizi Çekebilir: Sizi Dengede Tutacak 7 Çakra Meditasyonu
Mantrayı söylemek faydalı da dinlemek değil mi? Elbette dinlemek de faydalı. Mantra müziğini telefonunuza ya da müzik dinlediğiniz başka bir alete yükleyip dinlemek gayet iyi bir fikir. Hatta bu sayede bazı aktivasyonları da sağlayabilirsiniz. Fakat kendi ses titreşiminizle bir değişim yaratmak istiyorsanız, kendi sesinizin kafatasınızda titreşmesine ihtiyacınız var. İster fısıldayarak, ister yüksek sesle isterseniz da şarkı söyler gibi mantraları söyleyebilirsiniz. Çünkü siz başınızın içinde bir titreşim başlattığınızda beyninizin sağ sol lobları arasında bir dengelenme oluyor. Hormonlar ve enzimler daha fazla salgılanmaya başlıyor. Dolayısıyla, enerji alanınızı değiştirmeniz için günde en az yedi dakika söylemeye ihtiyacınız var. Seçtiğiniz mantrayı günde yedi dakika mırıldanmanız, ruhunuzu da bedeninizi de besliyor. Yalnızken, banyo yaparken, sabah uyandığınızda ya da akşam uykuya dalmadan önce mantranızı söyleyebilirsiniz. Bu kelimeler size başta yabancı gelebilir, “Ben bunları nasıl ezberleyeceğim?” diyebilirsiniz. Fakat korkmayın, zaten bir süre sonra ben bu kelimeleri zaten biliyordum hissine kapılıyorsunuz. İşte bu da mantraların işleyişine dair bir işaret; bunlar zaten var ve biz bu sistemin içindeki varlığımızı tekrardan hatırlıyoruz.
Her mantranın bir anlamı ve etki alanı var. Daha önce mantralarla tanışmadıysanız, kendinize yakın olan hece, ses, sözcük gruplarını seçmekle işe başlayabilirsiniz. Bu mantralar zihni boşaltmak, konsantrasyonu arttırmak, huzura ermek, zorluklardan kurtulmak için kullanılır. Mantra müziklerini dinleyip en çok beğendiğiniz mantrayı seçerek yolculuğunuza başlayabilirsiniz. Biliyorsunuz ki hayatın belli başlı evreleri var ve herkes şu an farklı evreleri yaşıyor dolayısıyla da herkesin dönem dönem farklı mantra ihtiyaçları oluyor. Sizin ihtiyacınız neyse siz zaten farkında olmadan o konuda size iyi gelecek, size rehber olacak mantrayı dinlemek istiyorsunuz. En az 21 gün bu mantrayı söyleyin. Daha sonrasında bir süre bekleyip mantranın şifasının ortaya çıkmasına izin verin. Daha sonrasında zaten başka bir mantra sizi çekecek ve o zaman da bu mantrayı söylemeye başlayacaksınız. Mantraların anlamlarını okuyup, ihtiyacınıza en uygun mantrayı seçebilir ve onun üzerinde yoğunlaşabilirsiniz. Söylemeye başladığınızda zihninizde düşünceler olabilir fakat söylemeye devam ettiğinizde sesinize ve söylediğiniz mantraya odaklandığınız için bir şey düşünemez oluyorsunuz. Bu sizi o ana odakladığı için, diğer kaygılı düşüncelerden kurtulmanıza, kaygılı düşünceleri tetikleyen beyninizin amigdala bölgesinin aktifliğini azaltıp mantıklı düşünceyi sağlayan beynin pre frontal lobunun büyümesine ve aktifliğinin artmasına yarar sağlıyor. Böylece mutluluğunuz artıyor, daha mantıklı düşünüyorsunuz ve kaygı seviyeniz azalıyor. Bu sayede aynı zamanda zihninizde boşluklar oluşuyor. Çünkü başka bir şey düşünemiyorsunuz. Fakat bilirsiniz ki, evren boşlukları sevmez dolayısıyla mükemmelliyetinizi size tekrar yüklüyor. Mantralar ile bir yolculuğa çıktıysanız ve bunun sonuçlarını görmek istiyorsanız, değişime ve dönüşüme açık olmanız ve izin vermeniz önemli. Mantraları söylerken düşünceler zihninize gelse de, onları zorla kovmadan, düşüncelerle savaşmadan, düşüncelerin geçip gitmesine izin verin. Düşüncelerin gelip geçişini izleyin. Sadece bir izleyici olun fakat objektif bir izleyici. Yargılamadan, yalnızca izleyin. Aklınıza gelen düşüncelerden dolayı paniğe kapılmayın ya da kendinizi yargılamayın. Düşünceler gelip geçecekler. Siz, o anınıza odaklanın. Belli bir süreç sonra değişimiz fark edeceksiniz.