Kentlerin giderek daha kalabalık hale gelmeye başlaması, iş hayatının yoğunluğu ve gündelik hayatın yaratmış olduğu stres gibi durumlar, başta kadınlar olmak üzere toplumun genelinde depresyon vakalarının artmasına neden olmaktadır. Her geçen gün daha fazla insanın depresyon tedavisi ile sağlık merkezlerine başvurmaya başlaması, durumun ciddiyetini göstermektedir. Depresyon ile başa çıkabilmek için genellikle ilaç tedavisine başvurulsa da geleneksel tedavi yöntemlerinden biri olan meditasyon da depresyonun etkilerinin dindirilmesine ve uzun vadede tamamen ortadan kaldırılmasına olanak tanımaktadır. Uzakdoğu geleneksel tıbbının önemli uygulamalarından biri olan meditasyon, sağlamış olduğu çeşitli yararlar ile depresyonla mücadelede büyük etkiye sahiptir. Yapılan pek çok araştırma, düzenli meditasyon yapan bireylerin depresyona daha az yakalandıklarını göstermektedir.
Meditasyon ile Hormon Dengesizliğine Son!
Hormonlarda görülen dengesizlikler, depresyonun en önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Özellikle kadınlarda, hormon düzensizliğine bağlı depresyona sıklıkla rastlanmaktadır. Meditasyon hormonların dengede tutulabilmesine katkı sağlamaktadır. Gebelik ya da regl dönemleri de dahil olmak üzere hormonlarda zaman zaman yaşanan değişimlerin kontrol altına alınabilmesi ve depresyona dönüşmeden engellenebilmesi adına meditasyondan yararlanmak mümkündür. Ayrıca bu sayede hormon dengesizliklerinin neden olduğu stres ve sinir hallerinden de uzaklaşılabilmektedir. Düzenli olarak meditasyon yapan bireylerde hormonlar dengede kalmakta ve daha sakin bir çizgide yaşadıkları görülmektedir.
Daha Fazla Mutluluk
Gündelik yaşamın sıkıcılığı ve stresi ya da daha farklı nedenler insanların mutsuz olmasına yol açabilmektedir. Esasında da mutsuzluk da mutluluk kadar doğal bir durumdur. Ancak insanlar mutsuz oldukları zaman yaşama karşı daha negatif duygular beslemektedir. Bu negatiflik de depresyon durumunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Meditasyon bireylerin mutsuzluklarından arınmasına ve mutsuzluk yaratan durumların üzerine gidilmesine olanak tanımaktadır. Meditasyonun zihin dünyası üzerinde yaratmış olduğu olumlu değişimler, mutluluk düzeyinin artmasını sağlamaktadır. Bu da depresyon durumunun ortadan kalkmasına ve bireylerin mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine imkân tanımaktadır.
Giderek Azalan Stres
Stres, depresyonun en temel nedenleri arasındadır. Gelecek kaygısı, gelir kaygısı, sosyal yaşam, politik iklim ve daha pek çok neden bireylerde strese yol açmaktadır. Ayrıca aile içi tartışmalar ile bireylerin hassasiyet duydukları konular da bu listeye dahildir. Stresin kronik hale gelmesi, beraberinde depresyon sorunun da baş göstermesine neden olmaktadır. Bu yüzden de depresyonla etkin mücadele için öncelikle stresi ortadan kaldırılması gereklidir. Stres yaratan duruma karşı olumlu duygular ile yaklaşmak ya da stresin kaynağını ortadan kaldırmaya çaba göstermek bu noktada atılabilecek en önemli adımlardır. Meditasyon bireylerde stres seviyesinin minimum düzeye inmesini sağlamaktadır. Gevşeme ve rahatlama sunan bu yöntem, uzun süreli uygulandığında depresyonun tamamen bireylerin hayatlarından çıkarılmasını olanaklı kılmaktadır.
Daha Güçlü Bağışıklık Sistemi
Depresyona yol açan durumlardan bir diğeri de bağışıklık sistemindeki bozukluklardır. Esasında bağışıklık sisteminin dengesini bozan çok sayıda unsur bulunmaktadır. Ancak bunların önemli bir kısmı, fiziki durumlar ile alakalıdır. Yani bireylerin yanlış ve dengesiz beslenmeleri, yeteri kadar hareket etmemeleri, yeteri kadar güneş ışığı alamamaları gibi durumlar bunların başındadır. Ancak kaygı, stres ya da mutsuzluk gibi psikolojik durumlar da bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilmektedir. Öyle ki farklı hastalıklar nedeniyle tedavi olan bireyler için doktorlar, yüksek moral tavsiye etmektedir. Zira bireyin moralinin iyi olması ve kaygılarından arınması, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve iyileşmenin hızlanmasına yardımcı olmaktadır. Meditasyon da bu noktada bağışıklık sisteminin üzerindeki yükün alınmasına aracılık etmektedir. Bu sayede bireyler yaşama daha sıkı sarılmakta ve kendilerini güçlü hissetmektedir.